Çok Yıllık | 0,1-0,5m | 5-9 Aylar | Ça,Na,Ho | Yaprakları
Sinirliot, Spitzwegerich, Plantago lanceolata L.
Yara otu
Çıban otu
Körçıban otu
Pişik otu
Ateş otu
Ayak otu
Kurbağaotu
Bağ yaprağı
Sivri Sinirli ot
Familyası: Sinirliotgillerden, Wegwerichgewachse, Plantaginaceae.
Drugları: Sinirli ot; Plantaginis lanceolatae herba
Sinirli ot Çay ve Natürel ilaç, Büyük Sinirli ot ise Tentür yapımında kul-lanılır.
Giriş: Sinirli otun bilinen 260 türü mevcuttur ve bunlardan en çok Sivri Sinirli ot; P. Lanceolata L. ve Büyük Sinirli ot; P.major L. tedavide kullanılır. Sivri Sinirli ot genelinde Çay ve Natürel ilaç, Büyük Sinirli ot ise Tentür yapımında kullanılır. Bu iki türün haricinde Dağ Sinirli otu; P. Alpinal, Beyaz Sinirli ot, P. Medial ve Karga ayağı Sinirli otu; P. Coronopus L sayabiliriz. Almanca wegerich Yolların kralı, yol kenarlarında çok geliştiğinden Latince plan tago Ayak tabanı ve de lanceolata mızrak anlamına gelir. Türkçede ise Sinirli ot denir. Zira yapraklarını koparınca içinden beyaz ipliğimsi damarlar çıkar bu nedenle Sinirli ot da denir. Ayrıca Çıban otu, Kör çıban otu, Yara otu, Pişik otu da denir. Yaraları, çıbanı ve pişikleri (Ayak parmakları arasında ki) iyileştirdiğinden bu bitkiye Sinirli ot denilmesi çoğunlukla Sinirli otu olarak bilinen Kılıç otu ile karıştırılmasına eden olmaktadır. Kılıç otu sinirsel rahatsızlıklar, stres, depresyon, bunalım gibi rahatsızlıklara karşı etkili olduğundan bazen sinir otu diye de anılır. Eskiden Çinliler Verem’e, Büyük İskender Baş ağrısına, Romalılar, Yaralara ve Türkler Öksürüğe karşı kullanmışlardır. Vatanın neresi olduğu konusunda kesin bir bilgi yoktur ve günümüzde Avrupa, Asya ve Kuzey Amerikanın ılıman bölgelerinde yabani olarak yetişir.
Botanik: a) Sivri Sinirli ot Çay ve Natürel İlaç yapımında, Büyük Sinirli ot Homeopatide Tentür yapımında kullanılır. 1) Sivri Sinirli ot 10-50cm boyunda çok yıllık, kökleri saçak şeklinde ve dikine yükselen bir bitkidir. Yapraklar mızrak şeklinde, kenarları bütün, ucu sivri, hafif tüylü, baştan uca doğru 5-9 adet ana damardan oluşur, koyu yeşil renkli roset yapraklardır. Çiçekleri 10-50cm uzunluğunda bir sap üzerinde bir silindir veya küre şeklinde çiçek demeti bulunur ve Taçları beyazımsı veya pem-be renkli bir sap üzerinde 2-3 mm büyüklüğündedir. Meyveleri 3-4mm büyüklüğünde yumurta şeklinde içinde iki adet tohumları bulunur ve tohumları uzunca ve de siyahımsı renktedir. Büyük Sinirli otun farkı yap-raklarının geniş olmasıdır, takriben 8-12cm uzunluğunda,5-9cm enin¬¬de yumurta şeklinde kenarları hafif dalgalıdır.
Yetiştirilmesi: Hemen her yerde yetişen Sinirli otun tohumlarından bir-kaç tane bahçenizin bir köşesine ektiğinizde o orada herhangi bir özene gerek kalmadan gelişir ve yayılır.
Hasat Zamanı: Sinirli otun yaprakları, özellikle taze yaprakları ezilme¬den Mayıs’tan Ekim’e kadar toplanır, havalı, kuru yerlerde kurutulur ve kaldırılır. Tentür ise Büyük Sinirli otun taze yapraklarından yapılır. Ma-alesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutul-malıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur ku¬ru¬maz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.
Birleşimi: Sivri Sinirli otun birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz.
a) İridoidglikozitler % 2 -4 oranında olup en önemlileri % 1-3 de Aucubin ve % 0-1 Catalpol’dan oluşur. Ayrıca Asperulosit, Globularin, Desasetilasperulosidasitmetilester içerir. Taze yapraklarda daha çok Catalpol ve eski yapraklar genellikle Aucubin ağırlıklıdır.
b) Phenylethanoid (feniletanoit) % 3-8 oranında olup en önemlileri Acteosid (Asteosit), İzoacteosid, Plantamajosid ve Lavandulifoliosid.
c) Fenolkarbonikasitler: Cistanosit F, Chlorogenasit, Neochlorgenasit, Ferulasit, p-Hidroksibenzoasit, Protokateşuasit ve Gentisinasit.
d) Flavonlar ;
1) Luteolin ve Apigenin
2) Flavonglikozitler; Apigenin -7-O- glİkosit, Apigenin -6, 8- di –C – glikosit, Apigenin -7-O- glukronit, Apigenin -7-O- glukronilglikosit, Luteolin -7-O – glikosit ve Luteolin -7-O- glukronit.
e) Müsilajpolisakkoritler % 2-6,5 arasında olup; Rhamnogalakturonan, Rhamnoarabinogalaktan, Poligalakturanarabinoz, Glakomannan ve Arabinogalaktanlar içerir.
f) Kumarinler : Aesculetin ve Loliolid.
g) Ayrıca Minerallaerden ; Potasyum, Kalsiyum, Demir, Sodyum ve Çinko C ve K Vitaminini, β- Karotin, Silikasit % 1, – 1,5, Tanin % 6-7, Saponinler, Eteryağı Lab – Enzim ve Invertin (Hamşeker) içerir.
Araştırmalar: Son yıllarda Sinirli ot Ekstresi veya şurubu ile Nefes yolları hastaları üzerinde Kliniklerde tedavi denemeleri yapılmaya başlanmıştır. Bu deneylerde Sinirli ot ekstre veya şuruplarının Tahrişli Öksü¬rük, Bronşit ve Nefes yolları Enfeksiyonunu iyileştirdiği görülmüştür.
1) Sinirli ot Şurubu ile 326 Nefes yolları rahatsızlıkları olan hastalar üzerinde tedavi denemesi yapılmıştır. Bu hastalardan % 35’i Nefes yolları enfeksiyonu, % 30 Bronşitli ve % 20 si Tahrişli Öksürükten ra-hatsız olan kişiler üzerinde 3-14gün süren tedavi denemesi yapılmış-lardır. Hastaların % 92’ si bu şurubun % 92 oranında Kimyasal ilaç¬lara göre aynı oranda iyi veya daha iyi olduğu kanaatine varılmıştır.
Hastalar ilaç üzerinde % 21 çok iyi, %62 iyi, % 4 orta, %’ 3 az etkili ve % 10’ u çok az etki demişlerdir.
Ayrıca uyumluluk (ilacın vücuda uyumu) konusunda hastaların % 49’u çok iyi, %48’i iyi ve % 3’ü orta derecede olduğu beyan edil¬miştir. (Nhp.4.96.93)
2) Nefes yolları rahatsızlıkları olan 593 hasta üzerinde Sinirli ot Şurubu ile Tedavi denemesi ortalama 9 gün sürmüş ve hastalardan % 22’ si çok iyi, % 63’ü iyi, % 9,9’u orta derece, % 1,1 ‘ i az %3,3 etkisiz olduğunu beyan etmişlerdir. Bu tedavi denemesinde de Nefes darlığı, Tahrişli Öksürük, Göğüs ağrısı ve Nefes yollarında hırlamaya karşı etkili olduğu görülmüş ve Balgam söktürdüğü tespit edilmiştir. (Z.P.4.98.219)
3) Bir gün pikniğe gitmiştik (Haziran 1997) orada meyve suyu içerken meyve suyu içindeki üzüm arısı damağımı soktu ve bir anda kafam ateş gibi yanmaya başladı. Hemen arabaya binerek topluca eve geldik. Eşyaları eve taşırken bahçedeki Sinirli otu gördüm hemen on-lardan birkaç yaprak topladım yıkadım ve çiğnedim. Arının sokması ile ateş gibi yanan başımın ağrısı 5-10dakika sonra tamamen iyileşti.
4) Ayak parmakları arasındaki pişiklere karşı Sinirli otun tazesi veya kurusu parmak arasına koyup sarınca pişikleri 2-3günde iyileştirir. Ben 2-3defa denedim ve etkisini gördüm.
5) Şamil’le 29.07.2003 günü Böğürtlen toplarken çocuğu (6 yaşında) sağ gözünün üstünde ve sol kolundan üzüm arısı soktu, hemen orada bulunan Sinirli otu hafif ezerek sokulan yerlere sürdüm. Çocuk 5 dakika sonra ağrısının bulunmadığını söyledi.
Tesir Şekli: Antibiyotik, Antiinflogistik (iltihapları önleyici) , öksürük ke-sici, balgam söktürücü, göğüs yumuşatıcı, immun sistemini kuvvet¬len¬dirici (bağışıklık sistemini kuvvetlendirici) , yaraları iyileştirici, antitoksik, antiviral, krampları çözücü ve antihepatoksik (karaciğer zehirlerini za-rarsız hale getirici).
Kullanılması: Sinirli ot ekstresi veya Şurubu;
a) Klinik araştırmalarına göre: Başta Nefes yolları rahatsızlıklarından; Öksürük, tahrişli öksürük, Bronşit, Nefes darlığı, Göğüs ağrısı ve Nefes yolları enfeksiyonuna karşı kullanılır. Ayrıca iltihaplı deri hastalıkları, ayak parmakları arasındaki mantar ve arı sokmasına karşı kullanılır.
b) Komisyon E’ye göre: Komisyon E 30.11.1985 tarihli ve 223 Nolu Monografi bildirisinde başta; Nefes yolları ve üşütmesi, Ağız v yutak mukozasının iltihaplanması, haricen ise iltihaplı yaralara karşı kullanılır.
c) Homöopatide; Diş ağrısı, kulak ağrısı, Nevralji (Sinirsel ağrı), Yüz Nevraljisi (Trigeminusnevralji) ve yatağı ıslatmaya karşı kullanılır. Ayrıca ayak parmakları arasındaki pişikleri de iyileştirir.
d) Halk arasında; başta Öksürük, Bronşit, Bronşitli Astım, Astım, Boğmaca, Verem ve genel üşütme hastalıklarına, yatak ıslatma, ayak ağrısı, Basur, İshal, Böbrek ve Mesane rahatsızlıklarına karşı ve Kan temizleyici olarak kullanılır.
Haricense; Sivrisinek, Arı ve benzeri böceklerin sokmasına karşı Sinirli ot yaprağı ezilerek bağlanır veya öz suyu sürülür. Ayak parmakları arasındaki pişiklere ve de parmak arasındaki cerahatli iltihaplı dolamaya Sinirli ot ezilerek sarılırsa 2-3 günde iyileştirir.
Çay: İki kahve kaşığı Sinirli ot demliğe konur ve üzerine 200 -300 ml kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dakika demlenmesi beklenir ve de süzülerek içilir.
Açıklama: Sinirli otun birleşimindeki Aucubin, β – Glukozidazlar anzimi tarafından parçalanarak Aucubigenin ve Glikoza ayrılır ve ortaya çıkan Aucubigenin antibakteriel bir özelliğe sahip olduğundan mikropları yok-eder. Yapılan bir dizine araştırma da Sinirli ot ekstresi kaynatıldığında β – Glukozidazanzimi etkisiz hale gelmekte ve Aucibine parçalamakta ve Sinirli ot ekstresi etkisini büyük oranda yitirmektedir. Şurup veya ekstreye %2 oranında β – Glukozidazanzimler katıldığında ekstre veya Şurup çok aktifleşmektedir. Bu nedenle Sinirli ot yaprağı, ekstresi veya şurubu kaynatılmamalıdır.
Sinirli ot bir yandan müsilaj, diğer yandan Silisikasit, ayrıca Fridoit gli-kozitler ve de Feniletanoit içermesi bu bitkiye çok farklı özellikler ka¬zan-dırır. Müsilaj Mukazayı (sümüksü iç deriyi) korucu ve balgam söktürücü, Silisikasit içeren bitkiler (Kuşekmeği, Atkuyruğu otu, Sinirli ot ve Kedi başı otu) eskiden Vereme karşı kullanılmıştır ve de Ividoitler ile Fe-niletanooitlerin anibiotik ve antivirel olduğu da yapılan araştırmalarla belgelenmiştir.
Çay Harmanları:
Gökçek Göğüs ve Öksürük Çayı
>25 g Anason tohumu
>25 g Öksürük otu
>20 g Meyan kökü
>20 g Sinirli ot
>10 g Ebem gömeci Çiçeği
Gökçek Bronşit ve Öksürük Çayı
>25 g Çuha kökü
>25 g Kekik otu
>20 g Sinirli ot
>20 g Ebem gömeci Çiçeği
>10 g Rezene tohumu
Gökçek Göğüs ve Öksürük Çayı
>25 g Sinirli ot
>25 g Kekik otu
>20 g Rezene tohumu
>20 g Meyan kökü
>10 gr Güveotu
Gökçek Öksürük çayı;
>30 gr Kekik otu
>35 gr Hatmi kökü
>25 gr Sinirli ot
>10 gr Meyan kökü
>10 gr Rezene tohumu
Gökçek Kuru Öksürük Çayı
>40 g Sinirli ot
>20 g Ebem gömeci Çiçeği
>20 g Calba Çiçeği
>10 g Meyan kökü
>10 g Rezene tohumu
Gökçek Öksürük ve Bronşit Çayı
>25 g Sinirli ot
>25 g Öksürük yaprağı
>25 g Kekik otu
>15 g Rezene tohumu
>10 g Calba Çiçeği
Gökçek Öksürük ve Nefes yolları İltihap çayı
>40 gr Sinirli ot
>20 gr Kuşburnu
>10 gr Calba Çiçeği
>10 gr Mürver Çiçeği
>10 gr Rezene tohumu
>10 gr Güveotu
Gökçek Öksürük çayı;
>30 gr Kekik otu
>20 gr Hatmi kökü
>20 gr Sinirli ot
>10 gr Rezene tohumu
>10 gr İzlanda likeni
>10 gr Meyan kökü
Gökçek Deri Hastalıkları Çayı
>30 g Menekşe otu
>30 g Sinirli ot
>10 g Sefa Çiçeği
>10 g Papatya Çiçeği
>20 g Hamamelis yaprağı
Gökçek Üşütme Çayı
>30 g Sinirli ot
>20 g Ihlamur Çiçeği
>20 g Kuşburnu
>20 g Nane yaprağı
>10 g Papatya Çiçeği
Gökçek Kramplı Öksürük Çayı
>30 g Sinirli ot
>30 g Itır kökü
>15 g Ebem gömeci Çiçeği
>15 g Calba Çiçeği
>10 g Anason tohumu
Gökçek Öksürük ve Bronşit Çayı (Kramplı Öksürük ve Boğmaca)
>30 g Sinirli ot
>20 g Kekik otu
>20 g Çuha kökü
>30 g Itır kökü
Şurup: Şurup hazırlanırken bitki kaynatılır. Süzülür bal veya Natürel şekere belli oranlarda karıştırıldıktan sonra Şurup elde edilir fakat Sinirli ot kaynatıldığında etkisini kaybeder. Bu nedenle Sinirli ot Şurubu hazırlanırken farklı bir metot izlenir ve Sinirli ot ekstresi bal veya Natürel ilaçla hazırlanır.
Homeopati’de: Homöopatide genellikle Büyük Sinirli otun taze yapraklarından 20 -30 g bir şişeye konur ve üzerine 100 ml % 70’lik Alkol ilave edilir. Şişe güneş ışınlarından uzakta 4-6 hafta bekledikten sonra süzülerek Homöopatide “ Plantago major” ismi ile anılan Tentür elde edilir. Bu Tentürden günde 3-5 defa 15-25 damla alınır.
Ekstre: Sinir otun yaprakları % 70’lik Alkole (Etanel) ekstresi yapılır ve bu ekstre aynı Tentür gibi kullanılır.
Hastalığın belirtisi (Semptom):
1) Kulak ağrısı, sinirsel diş ağrısı ile birlikte ise,
2) Ağrılar dişle kulak arası gelip gidiyor ise,
3) Ağrıyan yüzün yarısı genellikle şiş ise,
4) Kulak ağrıları, orta kulak iltihabı ile,
5) Geceleri yatağı ıslatma,
6) Kulak ağrısı birinden öbürüne geçiyorsa,
7) Diş ağrısı ve diş çürümesi
Yan Tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur.