Çok Yıllık | 0,3-0,8m | 7-8 Aylar | Se,Ho,Na | Soğan
Sarımsak, Knoblauch, Allium sativum
Familyası: Pırasagillerden, Lauchgewaechse, Alliaceae
Drugları: Sarımsak soğanı; Allii sativi bulbuls
Sarımsağın köküne sarımsak soğanı denir ve yağı çıkarılarak natürel ilaç ve yapımında veya taze olarak çorba ve yemeklerde kullanılır.
Giriş: Eski Mısırda M.Ö. 3500 yıllarında Piramitler yapılırken burada çalış-tırılan kölelere hastalanmamaları için Sarımsak yedirilmiştir. Yine eski Hint, Çin ve Roma tarihinde sarımsağın çok yaygın olarak kulla¬nıldığı anlaşılmaktadır. Fakat yapılan araştırmalarda Türkistan’ın Kırgızis¬tan bozkırlarında sarımsağın yabani olarak yetiştiği ve vatanın burası olduğu ve buradan dünyanın diğer ülkelerine yayıldığı tahmin edilmek¬te¬dir. Eskiden Avrupalılar tarafından pek bilinmeyen bitkinin Haçlı seferleri sırasında Avrupa ülkelerine yayılmıştır. Zamanla Vebaya karşı etkili oldu-ğunun anlaşılması ile hızla yayıldığıdır. Sarımsak yüzlerce yıl antibiyotik olarak kullanılmış ve penisilinin keşfi ile unutulmaya başlanmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda çağımızın en önemli hastalıklardan olan kolesterol, lipid ve trigliseride karşı etkili olduğunun anlaşılması ile yeniden altın çağını yaşamaya başlamıştır. Sarımsağın üç önemli alt türü vardır ve bunlar Yılan Sarımsağı; Allium sativum L var. ophiscordon, Pekin Sarımsağı; Allium sativum L var. pekinense ve Adi (Türkistan) Sarımsak; Allium sarivum L var. sativum’u sayabiliriz. Adi veya Türkistan sarımsağı dünyada en çok kullanılan ve bilinen türdür. Allium Latince pırasa anlamına gelir ve kokma kelimesi olere kelimesinden türemiştir.
Botanik: Sarımsak çok yıllık 30-80cm boyunda dikine yükselen ve çatal-laşmayan ve yarıya kadar gövdesi yapraklı bir bitkidir. Yaprakları iki bölümden oluşur birincisi gövdeyi saran kısım ve ikinci kısım ise 5-30mm eninde 15-40cm uzunluğunda ince bir mızrak şeklinde kenarları düz ve yeşil renklidir. Çiçekleri 30-80cm uzunluğundaki gövdenin (sapı) ucunda bir küre şeklindeki topaçta 10-25adet soğan goncası (küçük soğan, arpacık soğanı) bulunur ve bunların arasından beyazımsı pembe veya yeşilimsi pembe 30-50adet çiçek açar. Sarımsak köküne sarımsak soğanı denir ve takriben 3-8cm çapında ve birbirinden ince kabuklarla ayrılan 4-20adet diş adı verilen parçalardan oluşur ve ayrıca saçak şeklinde yan kökleri vardır.
Yetiştirilmesi: Sarımsağın takriben 5500 yıldır kültür bitkisi olarak yetiş-tirildiği bilinmektedir ve vatanının Türkistan olması nedeniyle Türklerin bu bitkiyi en çok kullanma alanına sahip olmaları normaldir.
Hasat zamanı: Eylül ve Ekim aylarında sökülerek toplanan Sarımsak soğanları genellikle gövdesinin birbiri ile saç örgüsü gibi örülerek kuru-tulur.
Birleşiminde: Sarımsak soğanının birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
a) Aminoasit türevleri; Alliin (diallylthiosulfinat) ve kükürtlü birleşiklerden γ-glutamyl-S-trans-1-propenylcystein, % 0,8-1,5 γ-glutamyl-S-allkyl-L-cysteinsulfoksit, % 1-1,18 γ-glutamyl-S-allkylcystein, izoalliin, allyl-1-cysteinsulfoksit ve allyl-1-propenylcystein-sulfoksit’ten meydana gelir. Bunlardan özelikle alliin’in (diallylthiosulfinat) sarımsağın ezilmesi, ısınması v.b. nedenlerle birleşimindeki allinaz enzimi onu çözer ve de çeşitli reaksiyonlara sokarak değişmesini sağlar. Normal şartlarda alliin ve allinaz enzimi ayrı ayrı hücrelerde olduğundan sarımsak uzun süre bozulmadan özeliğini korur. Alliinin çözülmesi ile başta şu maddeler meydana gelir; Allicin, diallyldisulfid, diallyltrisulfid, allylmetiltrisulfid, 2-vinyl-(4H)-1,3-dithiin. 3-vinyl-(4H)-1,2-dithiin, cis-ajoen, trans-ajoen, triallylsulfid, tetraallylsulfid ve diallyltrisulfid’i sayabiliriz.
b) Vitaminlerden: B1, B2, C ve provitamin A
c) Karbonhidratlar: % 30-75 fruktanlar, % 11-15- şeker, %5-7 sakkarozlar
d) Ayrıca: % 65-75 Su, %6-7 azotlu bileşikler, % 25 azotsuz bileşikler, flavonitler, proteinler, saponinler, peptinler, steroitler, yağlar, minerallerden selen
Araştırmalar: 1980’li yıllara kadar sarımsak üzerine söylenenler sadece bir iddiadan ibaretti. Bu nedenle eski kitaplardan çok farklı kullanma şekillerinden bahsedilmektedir. Son 15-20yıl içinde dünyanın beli başlı üniversite klinikleri tarafından takriben 2500 araştırma deney ve tedavi denemesi yapılmıştır. Bu araştırmalardan taze sarımsağın veya sarımsak ilaçlarının (draje, kapsül, yağ v.b.) kandaki kolesterol lipid, trigliserit ve şekeri düşürdüğü kanın pıhtılaşması, damar sertliği ve yüksek tansiyonu önlediği tespit edilmiştir.
1) 30 Doktor kendi muayenehanelerinde kolesterol, lipid ve trigliseridi yüksek olan 261 hasta üzerinde 4 ay süren tedavi denemesi yapılmış ve hastalar iyileşmiştir. (H. Wagner. 66.1990).
2) Kanının pıhtılaşma oranı yüksek olan 60 hasta olmak üzere toplam 140 kişi üzerinde yapılan tedavi denemesinde pıhtılaşma (trombosit) oranı düşmüş ve kanın akış hızı düzelerek sağlıklı bir duruma dön-müştür. (H. H. B. 4. 199)
3) Borida ve ekibi 1989’da 432 koroner yetmezliği olan hastalar üze¬rinde tedavi denemesi yapılmış ve hastalar iyileşmiştir. (P. T. 1989)
4) Güney Avustralya’nın (Adelaide) Oxford ve Flinders Üniversitelerinde tedavi denemeleri yapılmıştır. Yüksek tansiyonu olan 383 hasta üzerinde 11 klinikte sarımsak ilaçları veya sarımsakla tedavi dene¬me¬si yapılmış ve hastaların ortalama 3 ay süren süre içinde du¬rumlarında büyük iyileşme görülmüştür. (Z. P. 1.96.19)
5) 14 Klinik araştırmasında kanında lipid, kolesterol ve trigliserid oranı hayli yüksek olan 818 hasta üzerinde sarımsak ilaçları veya sa-rımsakla tedavi denemesi yapılmış ve iyi neticeler elde edilmiştir. (Z. P. 1.96.19)
6) K. R. Melvin ve ekibi Kanada’nın Toronto tıp fakültesinde 19 hastası üzerinde 4 ay süren tedavi denemesi yapmışlar ve hastaların kanın-daki lipid, kolesterol ve trigliseridin düştüğü tespit edilmiştir. (Z. P. 1.96.20)
7) C. Schöllmann ve ekibi kanında yüksek oranda kolesterol, lipid ve trigliserid’i olan 97 hasta üzerinde tedavi denemesi yapmışlar ve çok olumlu neticeler elde etmişlerdir. (Z. P. 6.95.343)
8) Bir tanıdığım basura karşı ne tavsiye edebileceğimi sordu bende ona sabah ve akşam birer sarımsak dişini fitil gibi makattan kullanmasını söyledim. O’da bunu 3 hafta denemiş ve iyi olmuştu.
9) Hasan beyin bıyığının yarısına kadar saç kıran olmuş ve dökülmüştü. Doktorların verdikleri ilaçları aylarca kulanmış bir faydasını görmemişti. Bana ‚’Buna bir çare bul’’ dedi ve ben ona her gün 3-4defa 2-3ay süreyle sarımsak sürmesini tavsiye ettim. Hasan beyin bıyıkları 2 ay içinde yeniden çıktı.
Tesir şekli: antibiyotik, antiseptik, dezenfektan, kokuşmayı önleyici, damarları genişletici, yağları eritici, tansiyon düşürücü, balgam söktürücü, safra artırıcı, krampları önleyici, bağırsak solucan ve kurtlarını düşürücü özeliklere sahiptir.
Kullanılması:
a) Araştırmalara göre; Son yıllarda yapılan yüzlerce klinik araştırmala-rında başta kandaki kolesterol, lipid ve trigliserid ve de şekeri düşürdüğü, kanın pıhtılaşmasını, damar sertliğini ve yüksek tansiyonu önlediği tespit edilmiştir. Ayrıca bağırsaklardaki zararlı bakterileri ve mantarları yok ederek veya zararsız halle getirerek bağırsak florasını iyileştirdiği de tespit edilmiştir. (H. H. B. 4. 193) Gökçek İksiri daha etkilidir.
b) Komisyon E’nin yayınladığı bildiriye göre: Sarımsak başta kolesterol, lipid ve trigliseridi düşürdüğü ve de damar sertliğini önlediği beyan edilmiştir.
c) Halk arasında; Mide ve bağırsak üşütmesi, şişkinlik, bağırsak san-cısı, ishali gastrit, bağırsaklarda kokuşma, hazımsızlık, basur, nez¬le, öksürük, bronşit, astım, grip, ekzema, adet zorluğu, iktidarsızlık, şiş-manlık, aşırı yemek, romatizma, alerji, bahar nezlesi, lenf bezelerinin şişmesi ve iltihaplanması, kalp ve kanın dolaşımı yetmezliği, ve saç kırana karşı kullanılır.
Kulanım şekli: Sarımsağın 3-4dişini soyup ince ince kıydıktan sonra bir bardak su ile alınması halinde etkisi en yüksek seviyede olur. Böylece ba-ğırsaklardaki zararlı bakteri ve mantarları yok eder.
Açıklama:
1) Kandaki serbest radikaller kötü kolesterol’ü (LDL, low density cholesterin) oksitler ve oksitlenen LDL damarların iç yüzeyine yapı-şarak damar sertliği ve damar daralmasına sebep olur. Sarımsağın birleşimindeki allicin, diallyldisulfid ve diallyltrisulfid gibi bileşikler glutathion-peroksidazları ve glutathio-disulfidreduktazları (iki ana enzim) harekete geçirir ve kandaki serbest radikalleri zararsız hale getirirler. Serbest radikaller devre dışı kalınca LDL oksitlenmez ve damarlara yapışan yağlar eriyerek yok olur ve neticede kalp ve kan dolaşımı düzelir ve immün sistem daha da aktifleşir. Böylece çeşitli hastalıklara neden olan zararlı bakteriler ve mantarlar yok olur. Bu özellikle bağırsaklarda bağırsak florasını etkiler ve bağırsak florasının düzelmesi ile bağışıklık sistemi (immün sistem) kuvvetlenir. Penicilin bulunmadan önce Avrupa’da vebaya karşı antibiyotik olarak kulla-nılmış ve yine I.Dünya Savaşı yıllarında hastalıklara karşı ilaç buluna-madığından insanlar özelliklede askerler bol bol sarımsak yemişlerdir. Sultan Alparslan’ın Malazgirt ovasına getirdiği tonlarca soğan ve sarımsağın hikmeti buradan anlaşılmaktadır.
2) Londra Tıp Üniversitesinde (Wesminster Medical School) yapılan araş¬-tırmalarda kandaki azotoksit (NO) oranının düşmesinin kişide yüksek tansiyon, kalp anjini (angina pektoris), erkeklerde iktidar¬sızlık ve hamile kadınlarda erken doğuma neden olduğu tespit edil¬miştir. Kandaki azotoksit (NO) oranını sadece sarımsağın yükselttiği belirlenmiştir. (ZP.1.96.18)
Sarımsak eterik yağı: Sarımsak tozu veya taze sarımsak suda bek-letildikten sonra damıtılarak sarımsak eterik yağı elde edilir. sarımsak yağının bileşiminde %24-26 Diallyltrisalfid, %17-22 Diallyldisülfit ve %11-17 Allylmetiltrisülfitten oluşur ve sarımsak yağı draje ve kapsül yapımında kullanılır.
Baharatı: Sarımsak salata, yemek, sulu yemek ve çorbalara katılır. Su-cuk, salam, sosis, peynir yapılırken katılırsa aroma ve tat verir.
Sarımsak zeytinyağı: 50gr Sarımsak soyulur, dövülerek ezilir. Bir şişe-ye konur ve üzerine 200ml zeytinyağı ilave edilir. 3-4hafta bekletildikten sonra günde 3-4defa 1 çay kaşığı sadece ekmekle alınır. Sarımsak zey-tin¬yağının bu şekilde alınmasının cinsel gücü artırdığı iddia edilmektedir. Sarımsak zeytinyağından az miktarda hafif ısıtıldıktan sonra 1-2damla soğuktan ağrıyan kulağa damlatılır. Sarımsaklı zeytinyağının fazla kilo almayı ve ağır yemeklerin hazmedilmesini sağladığı bilinmektedir. Kendi üzerimde denedim.
Sarımsaklı sirke: 50gr Sarımsak soyulduktan sonra bir şişeye konur ve üzerine üzüm sirkesi ilave edilerek 3-4hafta bekletildikten sonra günde 3-4defa bir kahve kaşığı alınır. Bu özellikle sarımsak zeytinyağı alama-yanlara tavsiye edilir.
Sarımsak sirkesi: 50gr Sarımsak soyulur, dövülerek ezilir, bir şişeye konur ve üzerine 250ml sirke ilave edilir ve bu sirkeden salata, çorba ve sulu yemeklere katılır.
Homeopati’de: Taze sarımsaktan 50gr ince rendelendikten sonra ezilir, bir şişeye konur ve üzerine %70’lik 250ml alkol ilave edilerek güneşten uzakta 4-6hafta bekletildikten sonra süzülerek Homeopati’de<<Allium sativum>> adı ile anılan tentür elde edilir. bu tentürden günde 3-4defa 10-15damla alınır.
Hastalığın belirtileri (semptom):
1) Sanki dil üzerinde bir kıl varmış hissi
2) Farklımsı tükürük, genellikle yemekten sonra çoğalıyorsa
3) Yemekten sonra karında şişkinlik ve pis kokulu yellenme
4) Genellikle et yiyenlere daha uygundur ve sade Vegitoria olanlara pek uygun değildir
5) Bağırsak florası bozulmuşsa
6) El, kol, ayak ve bacaklarda aşırı dermansızlık ve zayıflık halleri
7) Ağrılar temiz ve nemli havada daha da azarsa
Sarımsak tentürü gerekir.
Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur. Aşırı yendiğinde mide ağrısı yapabilir.