Diğer Adları:
Biberiye, Rosmarin, Rosmarinus officinalis
Kuş dili
Hasalban
Familyası:
Ballıbabagillerden, Lippenblütengewâchse, Lamiaceae
Drugları:
Biberiye yaprağı; Rosmarini folium
“ eterik yağı; Rosmarini aetheroleum
Biberiyenin genellikle yaprakları, nadiren sürgünleri de çay, tentür, natürel ilaç, baharat ve eterik yağ elde etmek için kullanılır.
Giriş:
Ballıbabagillerin alt grubu olan Rosmarinusgillere dahil olan Biberiye kendi grubu içinde sadece bir tür olarak mevcuttur. Latince ”ros” ve “marinus” kelimelerinden türemiş olup deniz kırağı anlamına gelir. Türkçe Biberiye diye anılması tadının acı olması nedeni iledir ve ayrıca Kuş dili diye de anılır. Bitkiye kuş dili denmesi yapraklarının kuş diline benzemesindendir. Vatanı Akdeniz ülkeleri olan bitki subtropik ve ılıman iklimli ülkelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Bitki çok eskilerden beri Akdeniz ülkelerinde baharat olarak kullanılmış ve Kneipp’la (1821-1897) birlikte kan dolaşımı rahatsızlıklarına karşı kullanmaya başlamış ve onu diğer araştırmacıların çalışmaları izlemiştir.
Botanik:
Her zaman yeşil olan bir bitkidir, yani yapraklarını dökmez. 0,5-2 m boyunda dikine yükselir ve oldukça sık çatallaşır ve kökleri ile bulunduğu yerde yayılarak kümeler oluşturur. Yaprakları adından da anlaşıldığı gibi kuş dili şeklinde olup 2-4cm uzunluğunda 0,2-0,4cm eninde, üst yüzeyi parlak yeşil, alt yüzeyi beyazımsı renkli, kenarları hafif geri dönük, oldukça sık yaprak bir aradadır. Geriden bakınca çam yaprağını andırır. Çiçekleri beyazımsı pembe, açık mavimsi, morumsu ve hatta vişne çürüğü renk tonlarında olabilir. Bunun sebebi bitkinin yetiştiği ülkeye ve toprağa göre birleşimindeki maddelerin değişmesinden ileri gelir. Biberiyenin en üst sürgünlerinde 5-10 adet çiçek bulunur ve bu çiçeklerin taç yaprakları iki çeneklidir. Alt çenek üç loplu olup orta lopu dil şeklinde ve yan loplar daha küçük ve üçgen şeklindedir. Üst çenekte iki lop bulunur ve tavşan kulağı gibi diktir ve ortadan iki döllenme tozluğu ise uzunca olup yay gibidir. Taç yaprakları kavrayan kupa yaprakları ise çan şeklinde olup uçlara doğru üç sivri toptan oluşur ve açık yeşil renklidir.
Yetiştirilmesi:
Akdeniz ülkelerinde yabani olarak yetişen Biberiye Almanya gibi soğuk sayılabilecek ülkelerde dahi yetişmektedir. Fakat kışın donmaması için üzerinin çam dalı ile örtmek gerekir. Biberiye tohumlarından bitkiyi yetiştirmek oldukça zordur. Bu nedenle ilkbaharda kesilen dallar nemli saksılara ekilir (çekiklemek) ve yetiştirilir.
Hasat zamanı:
Akdeniz ülkelerinde yıl boyunca yaprak ve çiçeklerini toplayıp kurutmak veya taze olarak işlemek mümkündür. Türkiye’nin Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinde problemsiz yetiştirmek mümkündür. Diğer bölgelerde ise kışın üzerini çam dalı veya benzeri şeylerle (çalı) örtmek gerekir. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Eterik yağını elde etmek için ise su buharı ile damıtılır.
Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.
Birleşimi:
Biberiye yaprağının birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
a) Eterik yağı türevleri %1,5-2,5 oranında olup bunun %30-50’sini 1,8 Cineol (Sineol), %15-25 Campfer (Kafur), %15-25 α-Pinen, %4-6 Borneol, %1-5 Bornylasetat, p-Cymen, Limonen ve Myrcen içerir.
b) Flavonlar; Cirsimaritin, Genkwanin, Diosmetin, Hispidulin ve Luteolin ile Flavonitlerden; Cirsimarin, Hesperetin ve Diosmin içerir.
c) Diterpenoitler %0,35 oranında olup önemlileri; Carnosolasit, Carnosol, Rosmanol ve Epirosmanol içerir.
d) Tarçın asit türevleri; en önemlisi Rosmarin asidi
e) Triterpenler; Oleanolasit, Ursolasit, Hydroxyoleanolasit ve Betulinasit
f) Ayrıca; Polisakkaritin hidrolizi sonucu; Arabinoz, Xyloz, Galaktoz, Mannoz içerir. 1,8 Cineol Okaliptusta, Campfer Kafurda ve α-Pinen Ardıçta incelenmiştir.
Araştırmalar:
1) Bir grup Japon ilim adamının yaptıkları araştırmalarda hücrelere zarar veren radikalleri (OH‾, O2‾ veya H2O2) Biberiye birleşimindeki Diterpenoidlerin zararsız hale getirdiğini tespit etmişlerdir. (Z.P.1.96.56) radikaller alyuvarları oksitleyerek eritirler ve böylece hemoglobin ortaya çıkar yani kanın yapısı bozulur ve hastalıklar ortaya çıkar.
2) C.Hoefler, J.Fleurentin, F.Mortier, JM.Pelt ve J.Guillemann 1987’de kemeler üzerinde yaptıkları araştırmalarda biberiye yaprak ekstresinin safrayı artırdığını belgelemişlerdir. (HHB.VI.503)
3) NB.Forster, H.Niklas, M.Renko ve V.Turu tarafından 1993’te kobaylar üzerinde bir araştırma yapılmış ve Biberiye ekstresinin krampları önlediği tespit edilmiştir. (HHB. VI.503)
Kullanılması:
a) Araştırmalar henüz yetersiz olmasına rağmen şimdiden Biberiyenin serbest radikaller ve kramplara karşı etkili olarak kullanılabileceğine inanıyoruz.
b) Komisyon E’nin 223 nolu, 30/11/1985 tarihli ve 221 nolu ve de 28/11/1986 tarihli Monografi bildirisinde Biberiyen başta dahilen sindirim rahatsızlıklarından kokuşma ve haricen romatizma ve kan dolaşımı rahatsızlıklarına karşı kullanılabileceği beyan edilmiştir.
c) Aroma tedavisi; su buharı destilasyonu ile elde edilen Biberiye eterik yağı başta; ruhsal yorgunluk, konsantrasyon zafiyeti, unutkanlık, kan dolaşımı zafiyeti, sinirsel kalp zafiyeti, migren, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi rahatsızlıklara karşı etkili olduğu söylenmektedir.
d) Halk arasında başta; sindirim zafiyeti, bağırsaklarda kokuşma, baş ağrısı, migren, adet rahatsızlıkları, unutkanlık, hafıza zafiyeti, sinirsel kalp rahatsızlığı ve kramplara karşı kullanılır. Haricense ağız içi, yutak, dişeti iltihaplanması, siyatik ezilme ve burkulmaya karşı kullanılır.
Açıklama:
Avrupalılar; Türkler kümmel yani baharatçı derdi. Türklerde Avrupalılara Frenk demişlerdir. Çünkü Avrupa’da Frengi hastalığı çok yaygındı ve Türklerde çok baharat kullanırlardı. Şimdi ise Avrupalılar bahçe, balkon ve tarlalarında Kekik ve Biberiye gibi birçok bitki yetiştir-mektedirler.
Çayı:
Bir veya iki kahve kaşığı ince kıyılmış Biberiye yaprağı demliğe konur, üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 6-10 dk demlenmeye bırakılarak ve sonra süzülerek içilir. Bazı yazarlar kaynatılması gerektiğini söylemektedirler. Bu yanlış bir yoldur. Çünkü birleşimindeki eterik yağ uçarak yok olur.
Çay Harmanları;
Dr.Rauch’a göre kalp çayı (kalbi kuvvetlendirici, alçak tansiyona ve zafiyete karşı);
>50 gr Alıç çiçeği
>50 gr Biberiye yaprağı
M.Pahlow’a göre kalp çayı (kan dolaşımı zafiyetine ve alçak tansiyona karşı çay);
>20 gr Biberiye yaprağı
>20 gr Oğul otu yaprağı
>10 gr Kuşburnu
>10 gr Hibiskus çiçeği
E.Scheider’ya göre sinirsel nedenle kan dolaşımı yetersizliğine karşı çay;
>30 gr Kedi otu kökü
>30 gr Kılıç otu
>20 gr Biberiye yaprağı
>20 gr Oğul otu yaprağı
W.Widmaier’ya göre kalp ve kan dolaşımı çayı;
>20 gr Alıç yaprak ve çiçeği
>20 gr Arnika çiçeği
>20 gr Çuha çiçeği
>20 gr Biberiye yaprağı
>20 gr Oğul otu yaprağı
Gökçek Kalp ve kan dolaşımı çayı;
>20 gr Alıç yaprak ve çiçeği
>20 gr Oğul otu yaprağı
>10 gr Arnika çiçeği
>10 gr Çuha çiçeği
>10 gr Biberiye yaprağı
Gökçek Sinir çayı;
>40 gr kılıç otu
>20 gr Oğul otu yaprağı
>20 gr Çarkıfelek otu
>10 gr Lavanta çiçeği
>10 gr Biberiye yaprağı
Gökçek Kan dolaşımı zafiyetine karşı çay;
>30 gr Alıç yaprak ve çiçeği
>20 gr Biberiye yaprağı
>20 gr Civanperçemi çiçeği
>20 gr Ökse otu yaprağı
>20 gr Oğulotu
>10 gr Arnika çiçeği
Aroma terapi:
Biberiye yaprakları su buharı ile damıtılır ve eterik yağı elde edilir. Bu eter yağından günde 3-5 defa 2-3 damla bir kesme şekere veya bir parça ekmeğe damlatılarak alınır. Biberiye eter yağında 10-15 damla aroma damlası aroma konisine damlatılır ve koku odaya güzel bir ava verir. Ev kadınları pencere, kapı ve yerleri silerken ilaçları sulara katılır ve eve güzel bir koku verir.
Baharatı:
Biberiyenin yaprak ve çiçekleri kurutulup toz haline getirildikten sonra yemeklere katılır. Genellikle pirzola, kızartma, kavurma veya sulu et yemekleri ile tavuk yemekleri ve çorbalara katılırsa özel bir tat verir.
Merhemi:
Merhemini yapmak için 100 gr Vazelin ve 100 gr Parafin ten-cerede hafif ısıtıldıktan sonra içine 100 gr Biberiye yağı katılır ve hafif ısıtıldıktan sonra soğumaya bırakılır. Bir gün bekledikten sonra hafif ısıtılarak süzülür ve tekrar soğumaya bırakılır.
Banyosu:
Biberiye banyosu için biberiye yaprak ve çiçeklerinden 20-30 gr haşlandıktan sonra 8-10 dk dem banyosuna katılır ve banyoda 15-20 dk kaldıktan sonra şampuan veya sabun kullanmadan 20-30 dk yatılır. Biberiye banyosu tansiyonu yükseltebilir.
Homeopati’de:
Biberiye yapraklarından 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70’lik alkol ilave edilerek güneş ışınlarından uzakta 4-6 hafta muhafaza edildikten sonra süzülerek <<Rosmarin>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla alınır.
Yan tesirleri:
Biberiye yaprak ve çiçeğinin bilinen bir yan tesiri yoktur. Biberiye eter yağı ise oldukça serttir. Bu nedenle hamile kadınların kul-lanmaması gerekir.