Akciğer kanseri gelişimini tetikleyen o kadar çok tehlike faktörü bulunur. Bu risk faktörlerinin aralarında sigaranın akciğer kanserini tetikleme ihtimali %80-90’dır. En önemli risk faktörü sigara olan akciğer kanserinde, diğer risk faktörleri bakın neler.
Aktif sigara içiminden daha sonra akciğer kanserinin en manâlı ikinci risk faktörü faizsiz sigara içiciliği ya da duman altı olmaktır. Pasif sigara içiciliğinin tek başına ortalama 1.2-1.3 kat akciğer kanseri olma riskini arttırdığı bildirilmektedir.
Sigara kullanımının dışarıya genetik bir takım faktörler, yani ailede (birinci derece yakınlarda) akciğer kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini 2,4 kat arttırmaktadır. Ailesinde akciğer kanseri olan bireylerde akciğer kanseri görülme olasılığı daha fazladır. Bilhassa ailede akciğer kanseri öyküsü ile birlikte sigara kullanımı, riski daha da arttırmaktadır.
Ailede akciğer kanseri olan ve hiç sigara içmemiş bir kadının akciğer kanseri riski 2.8 kat artmış iken; ailede akciğer kanseri olmayan ve sigara içen bir kadında bu tehlike 11.3 kat artmıştır; ailede akciğer kanseri olan ve sigara içen bir kadında ise bu riskin 30 kat arttığı gösterilmiştir.
Ayrıca amyant denen, kimyasal maddelere fazla dayanıklı lifsel yapıda kanserojen bir mineral; akciğer, özelikle de akciğer zarı kanseri (Mezotelyoma) oluşumunda etkilidir. Irk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle bilinir. Amyant Anadolu’nun çoğu yöresinde bulunmakta ve halkımız göre bilinçsizce kullanılmaktadır. Köylüler, asbesti evlerinin damlarına sermek, evlerini badana yerine getirmek için ve küçük çocuklarda pudra yerine kullanırlar. Amasya bölgesinde ve Kayılar yörüklerinde ise bebekler, höllük toprağı olarak tanıdık ısıtılmış asbestle sarılmaktadır. Bu uygulamalar sırasında havaya karışan asbestos lifleri yoğun şekilde solunur. Asbestos, onu topraktan çıkaran ve kullanan köylülerden diğer, asbestin kullanıldığı endüstri alanlarında (gemi, uçak, otomobil sanayiinde) çalışan işçiler için de çok zararlıdır.
Diyarbakır’ın Çermik ve Çüngüş, Eskişehir’in Mihalıççık, Kaymaz ve Çifteler, Denizli’nin Tavas, Kütahya’nın Aslanapa ve Gediz, Konya’nın Ereğli, Ayrancı ve Halkapınar, Sivas’ın Yıldızeli ve Şarkışla, Şanlıurfa’nın Siverek Elazığ’ın Maden ve Polu köyleri ülkemizde asbeste emrindeki hastalıkların sık görüldüğü yerlerdir.
Asbestos, kadmiyum, nikel, krom gibi mesleki etkenler ve radyasyon akciğer kanseri riskini artırır. Amyant maruziyetinde bu tehlike 5 iken, sigara ile birlikte olduğunda risk 50-100 kat artar. Mesleki radon maruziyetinde risk 20 kat artmaktadır. Tütün kullanımıyla beraber bu çoğalma daha fazladır. Konut içi radon maruziyetinin akciğer kanserlerinin % 10’unun nedeni olduğu varsayım edilmektedir.
Bir Takım metal ve kimyasal maddelere mesleksel maruziyet,
Radon gazı,
Radyasyon,
Önceden geçirilmiş bir takım akciğer hastalıkları (akciğer tüberkülozu, interstisyel fibrozis, büllöz amfizem ve doku harabiyeti ile seyreden diğer bir takım akciğer hastalıklarında ortaya meydana çıkan nedbe dokusu akciğer kanseri gelişimi için bir zemin oluşturabilir.)
Beslenme alışkanlıkları: Yüksek yağlı diyetle beslenen sigara tiryakilerinde akciğer kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir. Nehir (bilhassa yeşil akarsu) tüketimi de koruyucu tesir gösterir.
Keza motorlu taşıtlara, fabrika bacalarına bağlı hava kirliliklerinin, Hava kirliliğinin akciğer kanseri riskini arttırabileceği düşünülmektedir ancak riskin derecesi belirlenememiştir.
Evlerde uygunsuz şekilde odun-kömür yakarak ısınmanın kanser yapıcı maddelerin oluşmasına neden olduğu gösterilmiştir.