Diğer Adları:
Grindelya, Grindelia, Grindelia robusta
Güçlü Grindelya
Kaba Grindelya
Familyası:
Bileşikgillerden, Korbblütler, Asteraceae
Drugları:
Grindelya otu; Grindeliae herba
Grindelyanın yaprakları, çiçekleri ve sürgünleri tentür, çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır.
Giriş:
Grindelyanın yaprakları bileşikgillerin bir alt grubu olan Grindeliagillerden olup bu gruba 35 bitki dahildir. Bunlardan Kaba Grindelya; Grindelia robusta, Odunsu Grindelya; Grindelia camporum, Narin Grindelya; Grindelia squrrosa, Grindelia cuneifolia ve Grindelia rubricaulis’i sayabiliriz. Diğer türlerden aynı şekilde kullanılırlar, fakat çok az miktarda kullanılışları pek yaygın değildir. Bugüne kadar almanca ve Türkçe bitkisel tedavi ile ilgili kitap ve dergilerde Grindelya ile ilgili her hangi bir fotoğraf görmek mümkün olmadı. Bu kitaptaki fotoğrafları ise Frankfurt Palmiye bahçesinde çektim. Grindelya eskiden Kızılderililer tarafından astıma karşı kullanılmıştır.
Botanik:
Gindelya 50-100cm boyunda dikine yükselen üst kısımları çatallaşan, yuvarlak gövdeli ve çok yıllık bir bitkidir. Yaprak 3-8cm uzun-luğunda 2-4cm eninde, uzun yumurta şeklinde ve önce şerit, uca doğru yumurta şeklinde, kenarları kertikli veya dişli, zeytin yeşili veya mavimsi yeşil renkte, sapsız yani gövde veya dallara oturmuş ve de dönerek gövde ve dallara dizilmiştir. Çiçekleri 2-4cm çapında taç yaprakları 1-2cm uzunluğunda, dil şeklinde sarı renkli, taç yaprakları saran kupa yaprakları ise iğne şeklinde 0,5-1mm çapında 4-9mm uzunluğunda ve yeşil renklidir ve de göbekte boru şeklinde döllenme yaprakları mevcuttur. Bitkinin üzeri özelikle de yaprak ve çiçekleri yapışkan bir madde salgıladığından bitkiye yapışkanotu veya lastik otu da denir.
Yetiştirilmesi:
Tarla ve bahçelerin güneşli bölgelerinde kuru ve taşlı topraklarda daha kolay yetişir. Almanya gibi bir ülkede yetişen Grindelya Türkiye’de problemsiz yetişir.
Hasat zamanı:
Grindelyanın Mayıstan Eylüle kadar yaprak, çiçek ve sürgünleri toplanır. Demet yapılır, güneşli ve havadar bir yerde kurutulur.
Birleşimi:
Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
a) Reçine türevleri: % 20 olup buda genellikle diterpenasitlerden oluşur en önemlisi de grindelyaasittir.
b) Flavonitler, taninler, saponinler, zamk, parafin, fenolkarbonikasitler ve % 0,3 oranında eter yağı içerir.
Araştırmalar:
1) Grindelya ile klinik araştırmalar yapılmıştır, fakat bu araştırmalar yeterli değildir. Elimizdeki bilgiler Homeopatların çalışmasına dayan-maktadır. Birleşiminde Grindelya olan bir damla ile tedavi çalışmaları yapılmış ve bronşa bağlı olarak ortaya çıkan astımı (bronşiyal astım) iyileştirdiği tespit edilmiştir. Bu araştırmalarda kronik astıma karşı etkili olduğu iddia edilmiştir. (Nhp.3.98.432, HV.7.97.34)
2) 17/03-08/04/02 tarihleri arasında nefes darlığı, yatağa girince nefes darlığının hat safhaya ulaşması ve yatınca bir daha kalkamayacakmış gibi içi saran korkular ve boğulacakmış gibi hissetme gibi rahat-sızlıklara karşı Grindelya tentürü kullandım. Korku nedeni ile uyuyamamadan kurtuldum. Nefes darlığı ve alerjiye ise bir etkisi olmadı. (08/04/02).. Her türlü alerjiye karşı Gökçek Tonik daha etkilidir.
Tesir şekli:
Rahatlatıcı (krampları çözücü), balgam söktürücü, tonik (vücudu kuvvetlendirici), antibakteriyel (bakterileri öldürücü), öksürüğü kesici ve iltihapları önleyicidir.
Kullanılması:
a) araştırmalara göre Grindelyanın astıma karşı etkili olduğu tespit edilmiştir fakat bu alerjik astım için geçerli değildir.
b) Komisyon E’nin yayınladığı Monografi bildirisine göre Grindelya otu başta yukarı nefes yolları nezlesine karşı kullanılır.
c) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Grindelya yerine daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır. Örneğin astıma karşı Çörek, Duvar sarmaşığı, Meyhaneci otu, ve A.Itırı preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir.
d) Halk arasında astım, bronşit, boğmaca, nefes alamayarak boğula-cakmış gibi hisse kapılma, dalak şişmesi, kalp atışlarını ve nefes alışverişlerini yavaşlatıcı olarak ve de amfizeme (akciğerlerin hava veya gaz toplaması sonucu aşırı şişmesi) karşı kullanılır.
e) Homeopati’de; bronşit, boğmaca, amfizem (akciğerlerin hava veya gaz toplaması sonucu aşırı şişmesi), astım, kalp astımı ve dalak şişmesine karşı kullanılır.
Açıklama:
Kimyasal zehirli maddeler, nemli veya soğuk hava, buhar, gaz ve özelikle de sigara dumanı nefes yollarındaki ve broşlarındaki titrek tüysü deri (ciliated epithel) zamanla fonksiyonlarını kaybederek balgamı dışarı atamaz olur. Öksürünce akciğerdeki balgam tüylü bir öksürükte ise balgam dışarı atılır. Oysa zedelenen tüysü deri balgamı tutamayacağından balgam tekrar aşağı düşer, akciğer ise sürekli olarak bu balgamı dışarı atma çabasına girer ve böylece nefes darlığı ortaya çıkar. Tüylü derinin fonksiyonlarını kaybetmesi ile birlikte bronşlarda balgam birikir ve buda ona karşı mücadele eden lökosit ve lenfositlerle daha da karmaşık bir hal alır ve bu hal önce bronşit sonrada astıma dönüşür. Bilindiği gibi nefes borusu, bronşlar ve bronşiyollerdeki tüylü deri ile kaplıdır. Bu tüysü hücreler sayesinde akciğer bronş ve broşiyollardaki balgamı atmak için zorlanan ve kramplı bir hal alan akciğer kaslarını gevşeterek astımlı hastaları rahatlatır. Bronşit, astım, amfizem ve nefes alamama korkusu gibi rahatsızlıklara yakalanmamak için öncelikle sigaradan ve sigara içilen yerden uzak durmak gerekir. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre dil, gırtlak ve akciğer kanserine yakalananların % 98’ini tiryakiler oluşturmaktadır.
Çayı:
Grindelya otundan bir kahve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-400ml kaynar su doldurduktan 5-10dk demlemeye bırakılır ve sonra süzülerek içilir. Grindelya çayı sabah ve akşamları sadece birer bardak içmek gerekir, aksi halde mide rahatsızlıklarına sebep olur.
Grindelya sirkesi:
Grindelya otundan 50gr bir şişeye konur ve üzerine 200ml kaliteli sirke ilave edilerek 4-6hafta beklenir ve sonra bu sirkeden günde 3-5defa yemeklerden önce bir kahve kaşığı bir miktar su ile alınır. (Grindelyanın kurutulmuş olması gerekir, aksi halde mide rahatsızlığı ve ishale neden olabilir).
Homeopati’de:
Grindelya otu (yaprak, çiçek ve goncaları) toplanıp kurutulduktan sonra ince ince kıyılır. Bir şişe içerisine 20gr konur ve üzerine 80ml %70’lik Alkol ilave edilerek güneş ışınlarından uzakta iki günde bir çalkalamak suretiyle 4-6hafta muhafaza edilir. Sonra süzülerek Homeopati’de <<Grindelia>>ismi ile anılan tentür elde edilir.bu tentürden günde 3-5defa 10-15damla -6hafta süre ile alınır. (Grindelya otunun mutlaka kurutulmuş olması gerekir, aksi halde mide rahatsızlıkları ve ishale neden olabilir.
Grindelya ekstresi:
Grindelya otu Etanol ve su karışımı ile ekstraksiyonu yapılır ve ekstre elde edilir. Bu ekstre de aynı tentürü gibi kullanılır.
Hastalığın belirtileri(semptom):
1) Nefes alamayarak boğulacakmış gibi hissetme (burada hem astım hemde kalp rahatsızlığı öne çıkar)
2) Bronşitli ve astımlı kişide oldukça çok ve atılamayan balgam varsa ve bu da kişinin hırıltılı göğüs hareketlerine neden olursa
3) Yatınca hemen nefes darlığı hasıl olur ve uykusuz kalırsa
4) Yatınca veya uykuya dalınca boğulacakmış gibi hissetme, havasızlıktan nefes alamayacakmış gibi bir duruma düşme
5) Sağda, dalağın olduğu yerde ağrı
Bu gibi hallerde Grindelya tentürü kullanılır.
Yan tesirleri:
tarife uyulduğunda bilinen bir yan tesiri yoktur fakat aşırı dozda veya taze olarak kullanıldığında mide rahatsızlığına sebep olabileceği iddia edilmiştir. Ben şahsen uzun süre balkonda kendim yetiştirdiğim Grindelya yapraklarından hem taze olarak yedim hem de çayını içtim, herhangi bir yan tesirini görmedim. Fakat mide rahatsızlığı olanları rahatsız edebilir. Grindelya hafif zehirli olup, çayının içilirken ölçünün kaçırılmaması gerekir. Aslında astım ve bronşite karşı daha etkili bitkiler vardır. Bunların başında: A.Itırı-, Sinirli ot-, Hatmi-, Kekik-, Duvar sarmaşığı preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir.
Ben şahsen Gökçek Tonik’in bahar nezlesi veya diğer her türlü allerjiye karşı en etkili ve doğal ürün olduğuna inanıyorum. Çünkü her türlü allerjinin sebebi midedeki halicobakter pylori veya bağırsak mantarlardır. Bu bakteri ve mantarlar tam hazmedilmeyen protein artıklarını aminoasit yerine biyojen aminlere dönüştürürler. Ve bunlardanda en önmelisi histemindir. Bilindiği gibi histamin fazlası allerjiye sebep olur. Beyin hangi organın ne kadar hormon salgılamasıgerektiğini belirler ve hormon üreten bezeler gerekli hormonları üretirler yani nano gram fazla veya eksik hormon salgılanmaz. Fakat mide ve bağırsaklardaki bakteri ve mantarların sıra dışı üretiği histamin allerjiye sebep olur. Çaresi kortizon veya antihistaminika değildir. Kortizon veya antihistaminika ile tedavi etmeye çalışmak sivri sinek öldürmeye benzer, Gökçek Tonik ile tedavi ise bataklık kurutmaya benzer..