Kenevir, Hanf, Cannabis sativa
Kendir Hashisch
Çedene otu Merihvana
Esrar otu
Deli gonca
Kinnap otu
Gonca
Familyası: Kenevirgillerden, Hanfgewächse, Cannabinaceae
Drugları: Esrar; Cannabis sumitates
Meyvesi: Cannabis sativae fructus
Kenevirin dişi çiçekleri, sürgünleri ve reçinesinden esrar, tentür veya natürel ilaç yapılırken, tohumları (Meyvesi) kavrularak yenir veya yağı çıkarılır.
Giriş: Kenevirin önemli olarak üç alt türü mevcuttur ve bunlar;
a) Hintkeneviri (Esrar keneviri =annabis sativa ssp. Indica = Cannabis indica),
b) Bio-Kenevir (İp keneviri= Cannabis sativa ssp. Sativa)
c) Yabani Kenevir (Cannabis sativa ssp. Spontanea) gibi türleri vardır.
Bitkiye Almanca Haschisch (Arapça Hasis`ten gelme) denmesi Türk-çede haşhaşla karıştırılmamalıdır. Türkiye’de haşhaş deyince Afyon çiçeği kastedilir. Bu isimlerin Türkiye’de başka, Almanya’da başka an-lama gel¬mesi Kavram kargaşasına neden olmamalıdır. Fransız ilim adam¬ları tarafından 1990 yılında üretilen Bio-Kenevir (Kültür Kene¬viri) botanik değil, fakat birleşimindeki çok düşük orandaki Cannabinoidler (%0,3) nedeni ile Esrar yapımında kullanılmaz. İkinci bir özelliğiise 6 ayda boyunun 6 metreye kadar ulaşması ve ip, urgan, kağıt, boya, yağ vb. madde elde etmek için Esrar kenevirinden daha üstün olmasıdır. Kültür keneviri yetiştirmek isteyen Çiftçilere AB (Avrupa Birliği) hektar başına 1000€ teşvik pirimi vermektedir. Kenevir’den tarihte ilk defa MÖ. 2737 de Çinlilerin, MÖ.1600 Mısırlılar, MÖ. 1200-1500yıllarında Hintlilerin, MS 400 yüzyılda Filistinliler tarafından ağrıkesici, nikris (Gut), romatizma v.b. Hastalıklara karşı kullanılmıştır.
Botanik: Esrar keneviri ve Bio-Kenevir botanik bakımdan aynıdır, bu nedenle birlikte işleyeceğiz. Boyu 1-3m (Bio-Kenevir 6 metreye ulaşabilir) ulaşır 1-2 yıllık, dikey yükselen tüylü ve yarıdan sonra çatallaş¬maya başlayan bitki yabani olarak da yetişebilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz 3-7parçalı, parçalar mızrak şeklinde kenarları dişli, koyu yeşil renkli uzun saplıdır. Çiçekleri iki evli, yani dişi ve erkek çi¬çekleri ayrı ayrı bitkilerin tepesinde veya dalların tepesinde bulunur. Di¬¬¬¬şi çiçekleri oldukça sık yapraklarla donanmış ve çiçeklerin etrafı reçi¬neli, erkek çiçekleri de seyrek salkım şeklindedir. Meyveleri (Tohumlar) 3-6mm uzunluğunda 2-4mm eninde grimsi esmer, siyahımsı esmer, yeşi¬limsi esmer renklerde olabilir ve çok ince bir kabuğa sahiptir.
Yetiştirilmesi: Türkiye’nin hemen her yöresinde kenevir yetişir ve ye¬tiş-tirilebilir, fakat Kanunen yasak olduğundan ekimi yapılmamaktadır. Kültür kenevirinin Esrar yapımında kullanılması mümkün olmadığından yetiştirilmesinde bir mahzur yoktur.
Hasat zamanı: Çiçek durumları Eylül’de toplanarak kurutulur natürel ilaç, tentür veya esrar yapımında kullanılır. Marihuana ve Esrar (Haşiş) aynı dişi çiçek durumlarının, sürgünlerinin ve reçinesinin toplanması ile yapılır. Marihuana hazırlanırken dişi çiçekleri, sürgünleri ve çiçeklerin etrafındaki yapraklar kullanılır. Esrar yaparken ise dişi çiçekler ve reçine kullanılır. Bu nedenle Esrar % 4-10, marihuana ise %1-3 oranında Cannabinoidler içerir. Esrar reçine ağırlıklı iken, marihuana yaprak ağırlık¬lıdır.
Birleşiminde; Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sırala¬yabiliriz:
A-) Esrar Keneviri:
a) Cannabinoidler (Kannabinoitler) %3-10 oranında olup bunların en önemlileri; % 2 ile Δ-9–Tetrahydrocannabinol (THC) takriben 1/5 ini oluşturur ve cannabidiol (CBD), cannabinol (CBN), cannabidiolasit (CBDA), Cannabinolasit (CBNA), tetrahydrocannabinolasit (THCA), cannabigerol (CBG), cannabichromen (CBC) ve cannabitriol (CBT) en önemlilerdir. Bugüne kadar 60 cannabinoid türü keşfedilmiştir ve araş-tırmalar devam etmektedir. Bu cannabinoidlerden sadece THC beyne za¬rar verici olarak etki edici özeliğe sahiptir.
b) Eter yağ türevleri % 0,1-0,3 arasında olup bunların başında caryophyllenoxid, beta- caryophyllen, humulen, α- pinen, β-pinen ve myrcen en önemlileridir.
c) Flavonitler; Orentin, vitexin, isovitexin,
d) Amidler; Kolin, trigonellin, piperidin ve hordenin
B-) Kültür keneviri:
Birleşimindeki maddeler aynı fakat cannabinoidler % 0,3 oranındadır ve esrarkeşler torbalar dolusu içseler bile etki yapmaz.
C-) Tohumları (Meyvesi):
a) %25-35 Yağ asitleri içerir ve bununda % 90 doymamış yağ asit¬lerinden oluşur. En önemlileri % 57 linolasit, % 18 Linolenasit, % 10 oleikasit, α-Linolenasit ve %10 sabit yağlar içerir. Ayrıca % 20 protein, aminoasitler ve minerallerden; potasyum, magnezyum, fosfor ve kükürt içerir.
Tesir şekli: antibakteriyel (bakterilerin yasamasını önleyici), sedatif (teskinedici), zihne etki edici (beyni etkileyici), kasları gevşetici (kramp çözücü), ağırı kesici, sarayı önleyici, göz tansiyonunu düşürücü özel¬iklere sahiptir.
Araştırmalar:
1) Yeni üretilen kültür kenevirinin meyveleri (Tohumları yüksek oranda doymamış yağ asitleri içerir bu yağ başta; Nörodermatoz ( besin alerjisi nedeni ile ortaya çıkan deri hastalığı) , sinirlilik, metabolizma, hormon bozuklukları, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklarda kulla¬nılabilir ve birleşiminde THC yoktur. Bu nedenle de meyve ve yağını kullanırken korkuya gerek yoktur. (Nhp 7.97.1153).
2) Kültür kenevirinin çiçeklerinden elde edilen ve THC içermeyen kenevir bonbonu boğaz ağrıları ve hafif bronşite karşı kullanılır. (Nhp 10.97.1665)
3) Yeni üretilen kenevir hapı THC gibi beyini etkileyici değildir. Bu hap başta iskemi (belli bir bölgede geçici kansızlık), hipoksi (oksijen azlığı), beyin zedelenmesi, multipleskleroz (Beyin ve Omurilik sertleş¬mesi sonucu istemli hareketleri yapamama) beyin zedelenmesi vb. rahatsızlıklara karşı İsrail’den Prof. R. Mechoulam beyin zedelenmesi olan 65 hast
a üzerinde tedavi de
nemesi yapmıştır.
4) Onkoloji İmmunoloji Enstitüsünde kas refleksleri ve antiatak rahatsızlıkları olan 120 Hasta üzerinde Tedavi denemesi yapıl¬mak¬tadır. (ZP.2.99.70)
5) Prof. Dr. R. Bernesen ve Dr. med Ulrike Hagenbach kas refleksleri ve antiatak durumları THC ile 20 Hasta üzerinde deneyerek Kramp çözücü özelikleri araştırılmaktadır. (ZP.2.99.70)
Açıklama:
a) Esrar Keneviri; Günümüzde birleşiminde THC olmayan ve cana-binoidlerden natürel ilaçlar yapılmaktadır ve bunlar birçok rahatsızlığa karşı kullanılmaktadır. Cannabinoidlerlerin 60 türü günümüze kadar keşfedilmiştir ve bunlardan sadece THC beyine etki edici (yani zarar verici anlamda etki edici) diğerlerinin ise herhangi bir yan tesiri yoktur.
b) Araştırmalara göre beyin zedelenmesi, multiple skleroz, kramplar, tikler (Bazı kişilerde görülen istem dışı mimikler) ve immun-sistemini kuvvetlendirmek için kullanılabileceği anlaşılmakta ise de henüz kesin sonuçlar yayınlanmamıştır. Bu nedenle yan tesiri olmayan ve aynı şekilde etki eden çörekotunu tavsiye ederim.
c) Kültür kenevir otu, tekstil, iplik, boya, araba karoserisi ve iç dö¬şemesi, inşaat dolgu maddesi kâğıt, yemeklik yağ, boya yağı, v.b. 280 çeşit kalem yapımında kullanılır. Şayet kültür kenevirinden kâğıt yapımına geçilirse, daha kaliteli, daha ucuz kâğıt yapıla bilmekte ve ormanlar kesilmekten kurtulmaktadır. Günümüzde kâğıt elde etmek için her yılda 13 milyon hektar orman yok edilmektedir ve bu rakamın 15 yıl sonra 23 Milyon hektara çıkacağı hesaplanmaktadır. Oysa kültür keneviri 100 günde en az 3m boyuna erişmekte (Türkiye’de daha gür olur) ve işlenebilir hale gelmektedir. Kenevirden elde kâğıt birkaç defa tekrar kâğıt yapılabilmektedir.
d) Kenevir ipliği kumaş yapımında pamuk ipliğinden daha sağlıklıdır, çünkü kenevir yetiştirirken herhangi bir kimyasal madde (yabani ot¬ları öldüren herpezitler veya haşereleri öldüren pestizitler) kullanılmaz ve kullanmaya gerek yoktur. Ayrıca gübrede kullanmaya gerek yok¬tur, bu ne demek, bu tabiat korumak, canlıların ve nihayet insanların daha sağlıklı yaşamasına katkıda bulunmak demektir.
Kullanılması:
A1-) Araştırmalara göre tohumlarından elde edilen kenevir yağı başta; Nörodermatoz, hormon anormallikleri, yüksek tansiyon ve sinirlilik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.
A2-) Araştırmalara göre kenevir otu ekstresinden elde edilen hap ise (THC içermez), hipoksi, iskemi, beyin zedelenmesi, multipleskleroz, kas krampları, antiatak ve tiklere karşı kullanılır. Kenevirle yapılan araştırmalar devam etmektedir.
B-) Homöopati’de; Kenevirden yapılan tentür ve natürel ilaçların başta; İdrar yolları ağrı ve iltihapları, konsantrasyon zafiyeti, unutkanlık, kusma, iştahsızlık, göz iltihaplanması, göz tansiyonu ve mide krampı gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.
Yan tesirleri: Kenevirin meyvesinin ve yağının hiçbir yan tesiri yoktur, fakat otundan (Çiçek ve Reçinesinden) elde edilen esrar veya marihuana (Çiçek ve Çiçek civarındaki yapraklardan) 1 gram sigara ile içildiğinde takriben 20 mg THC yi kişi enhalirin yapmış olur. THC çok tehlikeli bir maddedir ve kişide bağımlılığa sebep olur ve zamanla kişi esrarla da yetinemeyerek daha tehlikeli keyif verici maddelere (Eroin, LSD gibi) müptela olur. Esrar kullananlarda; Korku, panik, her şeyi olumsuz gör¬me, kendi içine kapanma, ağzın kuruması, baş dönmesi, baş ağrısı, kalp atışlarının hızlanması, koroner yetmezliği, konsantrasyon zafiyeti, şizof-reni, depresyon, halüsinasyon (Hayaletler görme) ve üşüme gibi haller görülebilir. Sürekli esrar alanlarda, kronik nefes yolları rahatsızlıkları, bronşit, farenjit ve astım gibi rahatsızlıklar daha kolay yerleşir ve kro¬nik-leşir. Psikolojik olarak, nemelazımcı, kayıtsız (apatik) bir hal alır ve dünyadaki değerlere değer vermez. Kanser özelliklede akciğer ve bronş kanserine yakalanma rizikosu daha fazladır. Erkeklerde sperme oranın düştüğü ve kötürümleştiği, hamile kadınlarda ise doğacak çocuğun zayıf olduğu tespit edilmiştir. Bugün (09.10.99) Saat 21.00 bana bir genç ge-lerek esrar bağımlısı olduğunu bundan kurtulmak istediğini ve kutru-lamadığını söyledi. Ben ona Almanya’dan kendi durumunda milyonlarca insan olduğunu bunları tedavi için özel klinikler bulunduğunu bunun için Doktoru ile konuşmasını tavsiye etim. Yusuf isimli bu genç eve gittiğinde bazen eline urganı alıp düğüm yaptığını sonra Allah’ı, Ahireti, Aile ve Ço-cuklarını düşününce bundan vazgeçtiğini, fakat içinde büyük bir boşluk olduğunu, yaşamanın bir anlamının bir değerinin olmadığını saatlerce ağlamaklı bir halde anlatı. Almanya’da bu müptelaya yakalanmış on bin-lerce gençten sadece biridir. Türk Hükümetleri buradaki insanların insan olduğunu görmeli buraya sosyolog, psikolog ve gerçek din adamları göndermelidir. Din adamları için gerçek din adamı diyorum. Çünkü bura-daki geleneksel Hocalar bu meseleleri çözemezler. Onlar sadece zaten ibadetini yapanlara 30’cu defa 40’cı defa abdestten, namazdan ve oruçtan bahsederler ve günde bazen üç bazen, dört vakit namazını, yani toplam günde 1-2saat camide oyalanarak hizmet ettiklerini zannederler ve genelliklede asıl işleri para, arsa, av, araba, yeme ve içme gibi işlerle uğraşırlar. Oysa papazlar sadece 8 saat değil iş saatinin haricinde de her zaman, her yerde insanlara her bakımdan yardımcı olarak gönüllerini kazanmaya bakarlar. Tabi ki hocaların hepsi böyle değil fakat benim 20 yıl teşkilatlarda ve camilerde görev yaptığım zamanlarda karşılaştığım hocaların %95´i bu tür sözde hocalardır bunlar fayda yerine zarar ver-mektedir. Hangi hoca cezaevlerindeki binlerce Türk gencinden birkaçını ziyaret etti, hangi hoca hastanelerdeki hastaları ziyaret etti, hangi hoca hangi spor kulübüne giderek gençlerle kaynaştı, hangi hoca çeşitli sebeplerle boşanıp sığınma evlerine (Frauenheim = kadın evleri) sığınan çaresiz ve kimsesiz Türk kadınlarına yardımcı oldu. Hangi hoca kahve-hanelere gidip oradaki insanlara yardımcı olmaya çalıştı. Oğlum MUHAMMED Alim’i Yuvaya yer yoktur diye almadılar, benim tanıdığım bir papaz bir telefonla hemen çocuğun yuvaya alınmasını sağladı. Bizim sahabe gibi hocalara ihtiyacımız var. Dünyalık peşinde koşan, tafra yapan değil. Yoksa Avrupa’daki yüzbinleri kaybederiz.