Obezitenin günümüzün en önemli sorunlarından biri olduğunu söyleyen uzmanlar, toplumda obez hastalarla ilgili çok sayıda yanlış inanışın olduğunu belirtiyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof….
Obezitenin günümüzün en manâlı sorunlarından biri olduğunu söyleyen uzmanlar, toplumda obez hastalarla ilgili çok sayıda hatalı inanışın olduğunu belirtiyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Türkçapar, şişmanlık cerrahisinin yerinde hastalarda mükemmel sonuçları bulunduğunu ve bunun bu durumdaki hastalar için tek çözüm olduğunu ifade ediyor.
5 yılı aşan diyet olmaz
Obezite cerrahisiyle uğraşanların “diyet karşıtı ve ameliyat yandaşı” olarak algılandığını kaydeden Türkçapar bunun yanlışlığına ve kendilerinin diyete değil diyetin süresine karşısında olduklarına uyarı çekerek “Eğer obez bir hastaya 5 yılı aşan süre diyet yapması için ısrar ederseniz ona en büyük kötülüğü yapmış ve cisim sistemini yıpratmış olursunuz” diyor.
Hastaya, “Ameliyat güvenli olmayan, sen diyetle zayıfla!” biçiminde mesajlar verilmesini fazla hatalı bulan Türkçapar, ABD’de bariatrik cerrahi (şişmanlık) ameliyatlarının bütün ameliyatlar arasında ikinci sırayı aldığını ve bu ameliyatların yılda 200 bin hastaya uygulandığını dile getiriyor.
Bilimsel araştırmalar, diyet yapan 100 morbid (fazla) obez hastanın 2 veya 3 yıl içinde eski kilolarını geri alma olasılığının yüzde 90 olduğunu gösteriyor. Bu şart, obezlerin kilo verme konusunda olmasa da verilen kiloların korunmasında problemli olduklarına dikkat çekici ediyor.
Şişmanlık cerrahisinin çıkış noktasının bu olduğunu söyleyen Türkçapar bu durumdaki hastalarda diyetin üzerinde bu kadar ısrarla durulmasına lüzum olmadığını belirtiyor.
Kimler ameliyat olmalı?
Ceset kitle indeksi (VKİ), ağırlığın, boyun karesine bölünmesiyle ortaya çıkıyor. Çıkan rakam 30’dan küçükse bir korkutma söz konusu olmuyor. VKİ 25 – 30 aralığındaki kişiler kilolu, 30’dan büyük olanlar obez kabul ediliyor.
30’un üstündekiler hastalıklı kilolu kategorisine girerken 40’ın üstünde olanlara ameliyat öneriliyor. Eğer kişide yüksek kan basıncı ve diyabet gibi yandaş hastalıklar var ve VKİ 35’in üzerindeyse yine cerrahi gerekiyor.
Ne vakit ameliyat olunmalı?
1991 yılında obeziteyle ilgili tüm tıp dallarının ortak kararı ile daimi hayat süresini ve kalitesini düzelten tek çare yönteminin cerrahi olduğuna karar verildiğini gösteren Prof. Dr. Türkçapar, hastaların ameliyat olmadan önce minimum 3 sene süresince hayat stili ve perhiz programlarını uygulayıp bundan yeterli sonucu alamamış olmalarının koşul olduğunu söylüyor.
Mide kelepçesi
Mide bandı (kelepçe) şişmanlık cerrahisinde son yıllarda daha eksik seçim edilen bir usul olarak değerlendiriliyor. Mide kelepçesinin çikolata bağımlısı, fazla şeker ve şekerli değişken gıda tüketme eğilimi olan hastalarda bir etkisi bulunmuyor. Aşırı alkol ve kola tüketenlere de mide kelepçesi takılmaması gerekiyor.
Şişmanlığa emrindeki komplikasyon yaşayanlara da (şeker hastalığı, yüksek kan basıncı, reflü) önerilmiyor. Bu dilekçe en çok; pide, lahmacun, kebap gibi katı gıda tüketenlere faydalı oluyor. Kendilerine başvuran 10 hastadan sadece 1’ine bu yöntemi önerdiklerini söyleyen Türkçapar, mide kelepçesinin seçilmiş hastalarda başarılı bir usul olduğunu söylüyor.
Tüp mide ve by-pass
Tüp mide ameliyatlarında midenin yüzde 80’i dolma kalem inceliğinde olacak şekilde çıkarılıyor. İkinci herif ameliyatın ise günümüzde en çok tercih edilen gastrik by-pass olduğu belirtiliyor.
Bu ameliyatta midenin küçültülmesinin yanına, kalan mide ve 1.5 metrelik ince bağırsak by-pass edilerek gıdaların buraya uğramadan geçmesi sağlanıyor. Böylece hasta yarım tabak yemekle doyarken yüksek kalorili yiyecekler yese bile sindirimi azalacağı için kilo vermeye devam ediyor. Hastaların kilo vermesi yaklaşık 1.5 sene sonra durma noktasına geliyor ve sonuçta fazla kilolarının yüzde 80’i verilmiş oluyor.