Uzmanlar virüsle mücadelede güçlü bir bağışıklığa sahip olmanın önemine dikkat çekiyor. Uyku, egzersiz ve stresi azaltmak bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli faktörler arasında yer alıyor. Peki, güçlü bir bağışıklığa sahip olmak ve virüs başta olmak üzere enfeksiyon hastalıklarına karşı savaş açmak için beslenme rutinimize hangi takviyeleri eklemek gerekiyor? Aldığımız besinlerin bağışıklığı güçlendirmedeki etkisine dikkat çeken uzmanlar, bağışıklığı güçlendiren ve virüse karşı mücadele eden 10 anahtar besini sıraladı!
Bağışıklık sistemi doğru besinlerin tüketilmesi sayesinde güçlenir. Vücudumuzdaki bağışıklık hücrelerinin üretilmesi için gerekli birçok vitamin ve minerali besinler sayesinde alırız. Besinler, bağışıklık sistemini güçlendirmede ve enfeksiyonlarla mücadelede önemli bir role sahip. Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan verilere göre, Lipozomal glutatyon, alfa lipoik asit ve melatonin başta olmak üzere birçok besin takviyesi virüs ve birçok rahatsızlıkla mücadelede önemli rol oynuyor. İşte enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendiren en önemli takviyeler…
SELENYUM
Selenyum, çok duyulan bir içerik olmasa da bağışıklık sistemi için oldukça önemli maddelerden biri. Amerika’da yayınlanan bir dergiye göre, selenyum eksikliğinin virüs dahil birçok enfeksiyonla baş etme zorluğunu 3 ila 5 kat artırdığını bildiriyor. Üstelik selenyum, Virüs gibi RNA virüslerinden kaynaklanan uzun vadeli komplikasyonlarını azaltmaya da yardımcı oluyor. Selenyum alım miktarınızı artırmak için fıstık, kabuklu deniz ürünleri, yumurta, ıspanak, fasulye, kırmızı et ve beyaz et tüketebilirsiniz.
KARA MÜRVER
Kara mürver, antiviral özelliklere sahip olan ve kimyasal olarak bitkilerden alınan antosiyanin içeriğine sahip. Kara mürver, son çalışmalara göre soğuk algınlığı ve grip belirtilerini 2 veya 4 gün aralığında düşürdüğü gözleniyor. Fakat bu noktada antosiyanin oranının iyi seviyeye sahip bir karar mürver tüketiminin oldukça önemli bir detay olduğu da belirtiliyor.
D VİTAMİNİ
Bağışıklık sisteminin en önemli ihtiyaçlarından biri olan D Vitamini, bir yaralanma veya enfeksiyon sırasında vücudumuzda serbest bırakılan sitokin proteinin salınımında önemli bir rol oynar. Özellikle salgın virüs ve birçok hastalık için gerekli olan sağlıklı bağışıklık sisteminin önemli noktalarından birini oluşturuyor. Ayrıca beraberinde K2 vitamini ve magnezyum tüketimi de oldukça önemli. Balık, süt ve süt ürünleri, yumurta, portakal ve tahıl ürünleri tüketerek ihtiyacınız olan D vitamini oranını destekleyebilirsiniz.
TUZ
Birçok noktada yüksek alımı tehlikeli olarak görülen bu mineral, doğru alım oranında oldukça önemli kaynaklardan biri. Düşük alımda zayıf bir metabolizma, insülin direnci ve zararlı yağların yükselmesi gibi sorunlarla karşılaşılabiliyor. Ayrıca eksikliğinde uyku sorunları ve egzersiz performansında düşme gibi etkiler de ortaya çıkabiliyor. Bağışıklık sistemi tarafından patojenlerin öldürülmesine yardımcı olan tuz, aynı zamanda zararlı bakterileri, virüsleri ve mantarları yok etmek için hipokloröz asit formunda salgılanır. Bu nedenle doğru alım oranları ile bağışıklık sistemi için oldukça önemli bir fonksiyona sahip.
ÇİNKO
Çinko bağışıklık sisteminin önemli takviyelerinden biri olarak eksikliği durumunda virüsler de dahil olmak üzere çeşitli patojenlere karşı duyarlılığı artırma sorununu ortaya çıkarabiliyor. Çinko alımının yeterli olması sayesinde üst solunum yolu enfeksiyonları, bademcik iltihabı, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların %70 oranında azaltılabileceği biliniyor. Yengeç, ıstakoz, istiridye gibi deniz ürünlerinin yanı sıra kırmızı et, hindi eti, baklagiller, kabak çekirdeği, yer fıstığı önemli çinko kaynakları arasında yer alıyor.
BAKIR
Bakır, vücudun demiri hareket etmesine ve kullanmasını sağladığı, kolajen ve elastini güçlendirmesi sayesinde akciğer sağlığını da iyleştirmesi ve doğal antioksidan enzimlerinin oluşturmasına yardımcı olması nedeniyle enfeksiyonlarla mücadele eden önemli minerallerden biri. Klinik çalışmalar, yeterli miktarda alınması sayesinde sağlıklı kan basıncı ve kolesterol seviyesini desteklediğini ortaya koyuyor. Deniz ürünleri, mantar, susam, kaju, fındık, baklagiller ve kuru meyveler vücudunuzdaki bakır desteğini sağlayabilmeniz için gerekli besinlerden bazıları.
C VİTAMİNİ
C vitamini, bağışıklık hücrelerinin oluşumunu ve çoğalmasını uyararak enfeksiyonlarla savaşma yeteneklerini artırmaya yardımcı olur. Ayrıca sağlıklı akciğer fonksiyonlarını sürdürmeyi sağlayan bir protein olan kolajeni oluşturmak ve güçlendirmek için gereklidir. C vitamininin düzenli olarak tüketilmesi durumunda enfeksiyon riski azalmasının yanı sıra enfeksiyon durumunda daha hafif semptomlar gösterme avantajlarını sunuyor. Biber, çilek veya turunçgilin C vitamini yönünden zengin içeriği sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
LİPOZOMAL GLUTATYON
Adı oldukça az duyulsa da bağışıklık sistemi için doğal antioksidan sağlayan lipozomal glutatyon, vücudun inflamasyon süreci ile savaşmasını kolaylaştırıyor. Lipozomal glutatyon seviyesini yeterli hale getirmek için kullanabileceğiniz besinler arasında sarımsak, soğan, şalgam veya karnabahar, lahana, brokoli ve brüksel lahanası tüketebilirsiniz.
N-ASETILSISTETIN
N-Asetilsistein, glutatyon seviyelerini artırması sayesinde birçok hastalığa karşı da korunmayı kolaylaştırıyor. Özellikle yaşı ilerlemiş kişiler için kardiyovasküler veya metabolik hastalıkların engellenmesi için gerekli olan bu içerik, soğuk algınlığı, grip gibi rahatsızlıklarında görülme sıklığını, şiddetini ve süresini önemli ölçüde azaltıyor.
ALPHA-LİPOİC ASİT
Alpha-lipoic asit, hem antioksidan olarak çalışırken hem de doğal antioksidan savunmasını da artıracak yeteneğe sahip önemli bir yağ asididir. Yeterli oranda alabilmek için kırmızı et, ıspanak, brokoli, brüksel lahanası ve domates tüketilebilir.