Turp, Rettisch, Raphanus sativus var. niger
Siyah Turp
Familyası: Turpgillerden, Kreuzblütler, Brassiceae
Drugları: Turp köküRaphani sativi radix
Turpun genelikle yumru şeklindeki kökü sebze gibi yenir, salatalara katılır ve suyu çıkarılarak içilir.
Giriş: Turpun takriben 10 türü mevcuttur, fakat bunlardan genelikle kara turp tedavide kulanılır ve diğerleri ise yenir. Kara Turp latince raphanus sativus var. niger, kırmızı turpa latince raphanus sativus var. radicula ve yabani turpa ise latince raphanus sativus var. istrum diye anılır. Kara turp tarihte 2. Ramses tarafından piramitleri yapan işcilere soğanve sarımsakla birlikte dinç ve sağlıklı kalmaları için verildiği bilinmektedir. Günümüzde ilk klinik araştırmaları ve sarımsakla birlikte dinç ve sağlıklı kalmaları için verildiğibilinmektedir. Günümüzde ilk klinik araştırmaları 1935?de K. Eimer ve H. Heinrich vede 1938?de W. Golder ve ekipleri tarafından yapılmiştır. Vatanının doğu Akdeniz ülkeleri veya Türkistan olduğu tahmin edilmekte olan bu bitki günümüzde hemen hemen dünyanın her yerinde yetişmektedir.
Botanik: Turp 40-100sm boyunda bir veya iki yıllık bir bitki olup, gövdesi yuvarlak ve tüysüzdür. Yaprakları kanat şeklinde olup her kanat 5-11 yaprakcıktan meydana gelir ve kanar yaprakların ucundaki yaprakcıklar büyükcedir. Yaprakcıkların kenarları kertikli, üzeri pörtüklü ve koyu yeşil renklidir. Çiçeklerin raç yaprakları15-25 mm uzunluğunda ters yumurta şeklinde , beyaz veya açık morumsu renkte genelikle dört adettir. Ve kupa yaprakları 6-10 mm uzunluğunda vede mızrak şeklindedir. Kökleri küre şeklinde 5-20 sm çapında üzeri ağ şeklinde dışı siyah içi bayaz ve acımsı bir tadı vardır.
Yetiştirilmesi: Bir kültür bitkisi olan turp nemli ve sulu olan hemen her yerde yetiştirmek mümkündür.
Hasat zamanı: Sonbaharda olgunlaşan küre şeklindeki kökler yıkanır, kurutulur ve serin bir yerde muhafaza edilir.
Birleşiminde: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralıyabiliriz.
a-) Glukosinolatlar (hardalyağglikozitler) : Glucobrassicin (3-indolyl-metiler), 4-metil -3-butenylglucosinolat, allylizotiosiyanat, glucophanin , butiltiosiyanat (butil-hardalyağı) ve allylhardalyağı içeir.
b-) C,B1, B2-Vitaminler ve beta-karotin
c-) Ayrıca raphanol ve raphanin içerir
Araştırmalar: Almanyanın güneyinde yaşayanların kuzeyindekilere göre çok az karaciğer ve safra rahatsızlıklarına yakalandıkları gözlenmiştir. Bunun nedeni yapılan araştırmalarda güneylilerindah çok turp yedikleri bu nedenlede daha az rahatsızlandıkları görülmüştür.
1-) Asıl klinik araştırmaları 1935?de K. Eimer, H. Heinrich ve ekipleri sindirim rahatsızlıkları olan 29 hasta üzerinde 3-4 hafta süren tedavi denemeleri yapmışlardır. Hastalar günde 100 ml turp suyu vermişlerdir ve tedavi sonucunda hastaların safraakışının düzeldiği ve safra krampını önlediği tesbit edilmiştir.
2-) W. Golder ve ekibi 1938de 40 hastası üzerinde tedavi denemesi yapılmıştır. Bu tedavi denemesinde hastaların safra akışları düzelmiş ve safra krmapı normaleşmiştir. (h.h.b.4.358)
Tesirşekli: iştah acıcı, hazmetirici, safra ve idrar söktürücü, karaciğeri kuvvetlendirici ve mikropları öldürücüdür
Kulanılması:
a-) Araştırmalara göre: Hastanın durumuna göre 2-16 hafta süreyle nünde 100 ml turp suyu içildiğinde safra yollerını açıldığı ve safra akışını artırdığı görülmüştür.
b-) Homeopatide: Safra rahatsızlıkları, bağırsak kokuşması, zayıflama, boğazağrısı ve uyuyamamaya karşı kulanılır.
c-) Halkarasında: Sindirim rahatsızlıkları, iştahsızlık, safra ve karaciğer zafiyeti, öksürük, bronşit ve gripe karşı kulanılır.
Turpsuyu: Turp sıkılarak günde 100 ml 2-4 hafta süreyle içilir, şayet turp suyu buzdolabında 2-3 saat bekletilirse acısı pek kalmaz.
Turpşerbeti: Turpun içi oyularak içine bal konur ve turp 6-10 saat buzdolabında bekletldikten sonra önce bal sonra turp yenir. Bir başka metot ise 100 ml turpsuyuna iki yemek kaşığı bal ile karıştırıldıktan sonra 2-4 saat buzdolabında bekletildikten sonra içilebilir.
Turpsalatası: Turp soyulduktan sonra dilim dilim kesilir veya rendelenerek sade olarak veya diğer salatalara karıştırılarak yenir.
Yantesiri: Midesi çok hassas olanların aşırı turp yemesi veya turp suyu içmesi halinde mide rahatsızlığı yapabilir. Karaciğer ve safra rahatsızlıklarına karşı elbetteki daha etkili bitkiler mevcuttur ve bunların başında devedikeni tohumu-, şahtere-, kırlangıçotu-, civanpercemiotu preparatları veya Gökçek İksiri gelir.
Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir’i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir.
Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler